16 Ocak 2017 Pazartesi

Benim Hala Umudum Var

Benim hâla umudum var, isyan etsem de istediğim kadar / İnat etsem bile birakmazlar sahibim var / Benim hâla umudum var, seviyorlar bazen soruyorlar / Hayran hayran seyret ister katil ister vazgeç / Güzel günler bizi bekler eyvallah dersin olur biter / Güzel günler bizi bekler eyvallah dersin geçer gider / Boyun büküp önünde aglasam sessizce su garip gönlüm affolur mu? / Bu fırtına durulur mu benden adam olur mu? / Korkarım aska zararim dokunur mu? / Elveda sana yeter tamam bitsin artik bu dram bu fotoroman / Ham meyvayiz hala koparmislar dalimizdan / Güzel günler bizi bekler eyvallah dersin geçer gider / Güzel günler bizi bekler eyvallah dersin olur biter / Bıraksam kendimi şöyle oh ne rahat / Bu da geçer gülüm yaşamana bak / Alınacak dersler var sorulacak sorular / Bu da geçer gülüm bizden bu kadar






















Bu şarkıyı ilk kez dinlediğimde Ölüm Yolculuğu'na başlayalı henüz 1 sene kadar olmuştu. 2012 yılıydı. Yaşadığım her şeye, kitaplarımı yırttığım o geceye dokunan bir şeyler olmuştu. Ne güzel söylemişti Alanson: Eyvallah dersin geçer gider... Sorun tam olarak burada başlıyordu. Hayata karşı o kadar öfkeliydim ve o kadar yenilmiştim ki, "Eyvallah"ı nasıl diyebilirdim, bilmiyorum dostlarım.


Son zamanlarda Ölüm Yolculuğu hakkında soru soranlar oldu. Merak ettiğinizi biliyorum. Ama onu da yüreğim geniş geniş anlatacağım bir vakit gelecek. Şimdilik sadece benim için çok zor bir yolculuk olduğunu bilin. 


Nerede kalmıştık? Evet, Eyvallah diyorduk en son. Diyemiyorduk. O ana, o  geceye dair hissettiğim bazı şeyleri yeniden hissetmeye ve yaşamaya başladım. Yine çok öfkeliyim ve devamlı bir kavga içindeyim. Nasıl anlatsam, nasıl söylesem inanın bilmiyorum ama yüreğim hırçın denizde kaybolmuş bir gemi ve demir atacak limanını arıyor.


Bulduğunu sanmıştı yüreğim. Buna öyle çok inanmak istemiştim ki, sığınıverdim limana. Ama ne liman beni kabul etti ne de yüreğim yer bulabildi. Ben yine yersiz yurtsuz bir başıma kalakaldım. Ben dalgalı denizlere alışırım, dedim çıktım yollara. Alışamadım dostlarım, alışamadım.


Nasıl alışsın yüreğim yapayalnız ve bir başına olunca? Nasıl alışsın yüzme bilmezken kızgın sulara? Belki de yüzmeyi böyle öğrenir insanlar, boğulma ile yüz yüze gelince. Boğuluyor muyum ben? Boyuma kadar battım, boğuluyorum.


Kimse bana "Gitmedin." diyemez, bütün gidenlerden daha çok gittim ben. Ölüm Yolculuğu'na çıktım bir kez daha. Ve bir kez daha dağları oynattım yerinden. Yolumuz çöl, yolumuz okyanus. Evimizi, yuvamızı arıyoruz dostlarım. Katılın bana, birleştirelim yüreklerimizi de çıkalım cehennemden. Ölelim, dirilelim, yaşayalım bir kez daha. Yeniden başlayalım yazmaya ve yaşamaya; yeniden başlayalım sevmeye. 


Benim hala umudum var. Çıkacağım paslı satırlardan., çıkacağım cehennem çukurundan. Alışacağım hırçın denize ve seveceğim limanları. Limanlar da beni sevecek dostlarım. Bulacağım yüreğimin diğer yarısını, ait olduğum yeri; evimi.


Benim hala umudum var, bırakmazlar sahibim var...


Okyanusun ötesinde görüşmek üzere...





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder