12 Ekim 2018 Cuma

Olmaktan Korktuğum Yerdeyim - 2

Sonra mı?

Sonrası malum...

İnatçılığım sonra tuttu. İyi tuttu ama neyse...

Ağlaya ağlaya girdiğim okuldan, çıkmak için vermediğim mücadele kalmadı.

Burada yine sinir harpleri geçirerek son 4 senemi anlatmak isterdim ama aslında o kadar da istemiyorum. Ama 3 sene önce, yine bir ekim ayında, annemin ameliyatı için kan ararken ve telefon trafiği içerisindeyken, öğrenci işlerinin beni arayıp "tatlm, sen sistemin açığını kullanmşsn snn dersleri değiştrmk lazım yaaaa" dediği ve beni bir anda 1/1'e düşürmelerini, benim ağlayarak "OKULU BIRAKCAM" diye haykırmamı ve yarım saat sonra  "Yoo niye bırakcakmışım." dememi ve sene sonunda not ortalamamı arşa çıkartmamı asla unutmuyorum.

İşte tam da buna benzer bir saçmalık yaşadım yine. Detaylarını anlatmaya takadim yok ama mezun olunca "Nasıl delirmedim" isimli eserimde okul anılarımı anlatırken, bana yapılan haksızlığı bütünüyle anlatacağım. Kitabıma "Sen Gittin Ya Ben Çok Değiştim" de diyebilirim gerçi, telif falan sorun olmaz sanırım.

Olmaktan korktuğum yerdeyim. Gidemediğim, gidemediğim için hayatımın en büyük başarısızlığını yaşadığım, hayatımın en büyük hatasını yaptığım yerdeyim.

Bu yüzden çok yorgunum, çok yoruldum. Koşmaktan, daha iyi olmak için uğraşmaktan, kendimi hala birilerine ve sanırım daha çok aileme ispat etmek için uğraşmaktan yoruldum. Mutsuzluktan, hatta belki yalnızlıktan, kendimi beğenememezlikten çok yoruldum. Kendimle alakalı tatminsizlik yaşamaktan,  kendime devamlı "Koş, durma." diye fısıldamaktan, hayal kırıklığı yaşamaktan, dalgalarla boğuşmaktan çok yorgunum.

Ama işte arada güzel şeyler de olmuyor değil. Mucizeler gibi...

Neyse, çok konuştum. Çok boş konuştum. Bazen iyi geliyor işte boş boş konuşmak.

Olur ya belki görüşemeyiz; iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler.


Zeynep












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder