26 Ekim 2018 Cuma

Sevgili Günlük - 1

Day 1

Merhaba,

Bu bir depresyon günlüğüdür. Ve umarım bu serinin tek yazısı olarak kalır çünkü bir depresyon kaldıracak gücüm bile yok şu an.

İşin kötü kısmı, blog anonim değil. Ve açık açık yazmam mümkün değil.

Son 8 saattir yatağın içinde Doktorlar dizisini izliyorum. Çünkü aylarca antidepresan kullandım, bir sürü kişisel gelişim şeyleri yaptım, yoga ve doğa sporları da yaptım; bakın burası çok acayip, hiç bir şey bu dizi kadar iyi hissettirmedi. 😃

Sanırım insanların ölümleri, ölümcül hastalıklarla boğuşmaları ve şerefsiz Dr. Levent beyin davranışları, kendi yaşadıklarımı ve acılarımı biraz daha görmezden gelmeme sebep oluyor. Ve bir şekilde bunlarla baş etmeye çalışmaları bana "Yapabilirsin."i fısıldıyor. Shameless izlerken de aynısını hissediyordum. Tabii şu an onu pazartesi akşamları birer bölüm izlemek durumunda olduğum için yeteri kadar iyi bir terapist değil. Bu yüzden bir süre daha Doktorlar rocks :D

Bütün gün boyunca neredeyse hiç bir şey yiyemediğim için krizi fırsata çevirip belki depresyon sürecimde kilo da veririm diye umut ediyorum.

1. günün sonunda kendimi tam bir yıkık gibi hissediyorum. Bir kaç ölümcül hata yapıp telefonu yanlış amaçlarla kullanıp bazılarını rahatsız etmiş olabilirim. Saatlerdir hiç bir şey yemediğim ve sadece az önce patates cipsi yiyebildiğim için bir de mide ağrısıyla baş etmem gerekecek sanırım. Baş ağrısı başlarsa yandık. O tam bir kabus, migrenciler bilir.

Ama yarın çalışmam lazım. Tamamlamam gereken bir rapor ve okumam gereken makaleler var.

Eğer kendime dışarıdan bakıyor olsaydım, "Geçecek Zeynep." derdim. "Çünkü hiç bir şey aynı kalmıyor. Ve bırak, bu sıkıntıların seni değiştirsin ve özgürleştirsin. Hiç bir değişim sancısız olmaz. Biliyorum zor ama geçecek." Ama kendime direkt şunu söylüyorum "Her şey bitti, kaybettin."

Neyse, ilk günün sonundan sevgiler. Umarım yüreğimdeki sızı çabuk geçer. :)











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder