2 Aralık 2016 Cuma

Sen Hangi Süper Kahramansın




"Müfettiş kötü bir sürpriz yapmıştı Güneş ve Özkan'a. O tıpkı yıllar önce yaptığı gibi bir insan formunda çıktı Özkan'ın karşısına. Özkan'ın endişesi ses tonuna bile yansımıştı. Ama sırrı koruması gerekiyordu. Tüm dünyaya Müfettiş'in nasıl bir canavar olduğunu haykırmak istese de susmuştu. 

Müfettiş iş arkadaşlarına Özkan'la yıllar önce ortak bir iş yaptıklarını ama sonra anlaşamayıp yollarını ayırdıklarını söylemişti. Gerçek öykü aslında tam bir trajediydi. Özkan, Müfettiş tarafından görevlendirilmiş bir ölüm meleğiydi ve Güneş'ten evrensel sırları alması gerekiyordu. Ama o, Güneş'e aşık oldu. Ve vazgeçti görevinden. Güneş Sır'ı korudu, Özkan Güneş'i korudu. Müfettiş uğradığı ihanet üzerine Özkan'ı cezalandırdı. Şimdi size "Özkan'ı öldürdü." diyeceğim ama inanmayacaksınız. Ama üzgünüm, Müfettiş Özkan'ı öldürdü. Ama aşk herşeyi yenebildi ve Güneş yeniden yazdı öyküyü. Başka bir dünyanın başka bir zaman diliminde yeniden kavuştular Özkan ve Güneş. Ve şimdi o dünya üzerinde Müfettiş bir kez daha çıkmıştı Özkan'ın karşısına. Ve elbette masum bir amacı yoktu. Güneş'i görmeye gittğnde, Güneş tüm cesaretini toplayıp yalnız görüşmek istediğini söyledi. Bu onun için ahmakça bir hareketti. Ama yaptı, dikildi Müfettiş'in karşısına ve sordu: "Ne istiyorsun?"

Cevap açıktı "Savaşmak." Güneş'in artık savaşmaya takadi kalmamıştı. İstemediğini belirtti ve Müfettiş ısrarlıydı: "Bu bizim son savaşımız olacak Güneş. Bu savaş bittiğinde herşey bitecek. Ama aynaya iyi bak, orada gördüğün suret bu savaşı asla kazanamaz. Ama sana savaşı kazanmak için bir şans veriyorum." Güneşin yüzüne gölgeler düşmüştü. Çünkü o da farkındaydı eskisi gibi güçlü olmadığını ve o da farkındaydı eğer savaşa girerse asla kazanamayacağını. Müfettiş devam etti: "Ona ne yaptın da ihanet etti bana Güneş? Bana Özkan'a verdiğini ver. Bana aşk'ı ver." Güneş artık korkusunu gizleyemiyordu: "Bu kader Müfettiş kader. O Özkan olduğu için talip oldu aşka. Sen yapamazsın." - "O zaman savaşa hazırlan Güneş. Güz bulutlarını bekle. Bu bizim son savaşımız olacak."

Okyanusun Ötesinde'den minik bir alıntı yapmak istedim. Çünkü buradaki vurgum Müfettiş ile Güneş arasındaki savaş anlaşmasıydı. Müfettiş ısrarla Güz bulutları'na dikkat çekiyordu. Güz bulutları onların son savaşının vaktiydi.

Güz mevsimini bitirdiğimiz bu günlerde kafama en çok takılan soru "Bu güz nasıl geçti?" oldu. Ve tıpkı sizinle aylar önce paylaştığım Hogwarts'tan Davet Mektubu Almak İçin Yapmanız Gereken 5 Şey yazısında anlattığım gibi "Söz büyüydü, söz en güçlü olandı." Ve bu güz benim için gerçek bir savaş alanıydı. Kolum kanadım koptu, her parçamdan kan aktı. İşin en trajik tarafı ise hala yaşamaya devam ediyor olmaktı.

Tabii başıma gelecekleri kendi ellerimle kendim yazdığım için kendimi tam bir "Süper Kahraman" olarak ifade ediyorum. 😊 Şimdi sözü lehime kullanma vakti dostlarım. 

Savaş ötede, beride, uzakta falan değil. Tam olarak bizde, biz o savaşın içindeyiz. Kendimiz yaratıyoruz, kendimiz savaşıyoruz. Tercihler bizde, komuta bizde ve tüm askerler biziz dostlarım. Savaşımız kutlu olsun. Sözü doğru kullanalım.

Süper kahraman olmak yada olmamak sadece bizim elimizde.












2 yorum:

  1. Bedenin kanatları görünmez kullanılmaz da olsa ruhun kanatları her daim kullanıma hazırdır...😌
    Yüreğine sağlık canparesi...😊💚

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim canım benim <3

    YanıtlaSil