15 Nisan 2017 Cumartesi

Özgürlük Savaşçısı Öğretisi Part 2




+ Merhaba Güneş, ya da adın neyse. Yüzün sapsarı, benzin solmuş. Savaştan yeni çıkmış bir savaşçı gibisin.
- Savaşamıyorum Hayal. Müfettişin neler söylediğini hiç unutmuyorum. "Bu bizim son savaşımız" demişti, "Güz bulutlarını bekle." demişti. Güz geçti, kış geçti, bahar geldi Hayal. Ona istediğini verdiğimi düşünüyorum, o halde neden kaybediyorum?
+ Tam olarak ne hissediyorsun?
- Terk edilmiş gibi, kaybetmiş gibi...
+ Kim tarafından terk edilmiş gibi? Özkan mı?
- Bunu nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum Hayal. Ama yıllar önce bir anlaşma yapmıştım. Hani vermiş ya başını Şems aşk uğruna ve vermiş ya Kays aklını Leyla uğruna; ben de vereyim dedim. Her şeyimi vermek istedim. Ama bana dediler ki, hayallerini versen yeter. Verdim ben de. Özkan'ın katli de buna tekabül ediyor dostum. 
+ Karşılığında Aşk'ı alabilmek istedin yani. Özkan'ı Özkan için yok ettin, doğru mu?
- Bu doğru bir açıklama olabilir mi bilmiyorum. Ama sanırım doğru. Özkan'ı Özkan için yok ettim. Aşk'ımı Aşk için infak ettim. 
+ Ve her şeyini kaybettin.
- Her şeyimi...
+ Anlaşmaya sadık kalındı mı, kaybettiğini alabildin mi Güneş?
- Hayır. İşte sorun tam olarak burada başlıyor. Yanıldım mı? Kandırıldım mı? Yoksa terk mi edildim? Sağa döndüm, sola döndüm, yok. Çıldıracağım sandım ama yok. Beynimin içini kemirenlerden kurtulurum sandım ama yok yok yok. Ölüyorum  Hayal. Kaybettiklerimin gölgesine gömülüyorum. Yavaş yavaş acı içinde ölüyorum. Bu böyle olmamalıydı. Biz bir anlaşma yaptık, ben her şeyimi verdiğimde sonuç bu olmayacaktı. Bir gece ben kendimi doğurdum Hayal. 
+ Biliyorum bunu anlatmıştın. Hatırlıyorum, kendini doğurup kendini kendi sütünle beslemiştin.
- Evet.
+ Belki daha eskiye,  daha derine gitmek gerekiyordur. Bunu hiç düşündün mü?
- Defalarca düşündüm. Anneme ulaştım en sonunda, onun çocukluğuna ve hatta zigotuna. Ama başaramadım, düzeltemedim düşünceleri. 
+ Peki annenden sana neler miras kaldı?
- Tam olarak hissettiğim şey, terk edilmişlik hissi. Bu ondan mı miras kaldı bilmiyorum. Eğer yüreği tarafından terk edilirse insan yaşaması için bir anlamı kalmaz değil mi? O halde ben neden hala yaşıyorum?
+ Belki de yaşamıyorsundur. Belki de senin cehennemin budur Güneş. 
- ...
+ Sana kolay olacak, mı dendi. Aç kollarını mutluluk sana koşuyor mu dendi. Sana bizzat ben söyledim Güneş, soğuklara hazır ol diye!
- Ama müfettiş...
+ Müfettiş seni parçalamak istiyordu, çünkü seni ve Özkan'ı kıskanıyordu. Onun olmayan bir şeye sahipti Özkan. Ve sen onunla mücadele etmeyi seçmedin.
- Yorulmuştum.
+ Özkan sana "Korkma." demedi mi?
- Ama korktum.
+ Biz seninleyiz, demedik mi?
- Ama artık gücüm kalmamıştı.
+ Sen kendi kalemini kendin kırdın Güneş. Bana sorarsan benimle değil, müfettişle yaşa mücadeleni. Ona sor hesabını. Verim sana istediğimi, savaşı bitir artık, de. Bakalım sana ne diyecek.
- Bana kızgın mısın?
+ Biz bunları düşünerek çıkmadık yola küçük kız. O ilk karşılaştığımız anı hatırlıyor musun? Okul koridorunda. İşte o an ben varlık amacıma ulaşmıştım. Seni bulmuştum. Ama sen her şeyi yok etme safhasındasın.
- Böyle olsun istemedim. Ben bitsin istedim sadece.
+ Öyle kolay değil. 
- Ne yapmam lazım Hayal?
+ Eğer memnun değilsen, değiştir. Önce düşüncelerini sonra etrafındakileri. Cesur ol.
- Korkuyorum.
+ Neden korkuyorsun?
- Başaramamaktan. Yine bir kez daha yanılmaktan.
+ Yeterince güçlü olursan başarabilirsin. Daima senin yanında olduğumuzu unutma. Bazen snei terk ettiğimizi düşünüyorsun ama mümkün olamaz böyle bir şey. Bizim varlık amacımızsın sen. Seni seviyorum küçük kız, seni seviyorum.
- Seni seviyorum Hayal.
+ Müfettişle konuşmayı ihmal etme.
- Peki...
+ Okyanusun ötesinde görüşmek üzere.










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder