14 Ocak 2016 Perşembe

Benim Güzel Hatalarım Var





Bu bir gecikmiş 2015 yılı değerlendirmesidir.


Tebrikler Zeynep Buket (yada adın her neyse), ölüm yolcuğunu bitirdin. Özgür olmaya çalışırken nice karanlık bağlar edindin. Ama olsun, hayatının en önemli ve en acı verici dönüşümünü yaşadın. Yüreğine düşen öyküyü, sayfalarla ateşe verdin. Kolay mıydı, her gece “Ölüyorum.” diyerek ama ölmeyerek sabah etmek? Kolay mıydı kendini sevmeye, önce kendinden nefret ederek başlamak? Herkes “Özlüyorum sevdiğimi.” derken, bunu bile diyemeden bir ömür bitirmek? Tükenmek. Ama tıpkı meleklerinin de dediği gibi: “Hazır mısın yeniden yaşamaya ve yeniden sevmeye? Hazır mısın küçük kız, kendini affetmeye?”


“Hazırım!” dediğin anda bitti ölüm yolculuğun. Korkmuyorum dediğin anda aydınlığa çıktı ruhun. Biliyorum, zordu. Çok zordu sevmeyi sevmeyerek öğrenmek. Ama öğrendin küçük kız; esir kalarak özgürlüğü, korkarak cesareti, yanarak sönmeyi öğrendin. Yani öğrenmeyi öğrendin.


“Seni sevmek ancak senin hükmünle mümkün olur, Ey AŞK!”, diyerek izin istedin. AŞK sana gelemedi, sen AŞK’a gidemedin. Kavuşma ihtimalini hiç ederek, hasret çekmeyi seçtin.


Bağıra çağıra, “Artık mutlu olmak istiyorum.” dedin. Ve ağaç oldun önce, köklerin toprağa karıştı da büyüdün, budaklandı dalların. Kolların, parmakların; her biri tek tek yaprak olana dek genişledi yaptıkların. Sonra düştün. Yerden kalkmaya çalışırken alev aldın. Dalların yanarken, sen geçmişini affettin. Yandıkça kül oldun, kül oldukça unuttun. Ayağa kalktın küçük kız, usulca kirpiklerindeki yaşları sildin. Sesin titrerken konuşamadın. Yüreğin konuştu, bir tek sen duydun. “Adım at.” diyordu sana. Ve attın…

Adım attıkça yürümeyi öğrendin. Sonra konuşmayı. Başlarda dinleyen yok gibiydi sesini ama sen inatla bağırdın: “Yolumdan ayrılmam.” diye.

Umut ettin. Dalgalı denizindeki hırçın bir gemiyken, sığınak olması için bir limanı umut ettin. Buldun da. Her yağmurda ona koştun, her fırtınada onda saklandın. Ve anladın ki; senin limana ihtiyacın yok. Sen dalgalı denizle baş edebilirsin. Atıverdin kendini soğuk sulara, yüzmeyi öğrendin.

İyi ki öğrendin küçük kız, iyi ki öğrendin. Kırk fırın ekmekten, ilk fırını bile bitiremedin. Ama güçlendin. Yüzleştin, korkularınla savaştın. Ağır yaralarla çıktın ama öğrendin ve galibiyeti aldın.

Büyüyorsun. Yaşayarak, hayal kurarak, hayal kırıklığına uğrayarak. Ve en çok da sevmekten asla vazgeçmeyerek büyüyorsun. Sen bir Özgürlük Savaşçısı’sın. Artık meydandasın.

Unutma; yaşadığımız her şeyi yalnızca yaşamamız gerektiği için yaşarız!

Okyanusun Ötesinde görüşmek üzere...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder